Blockchain’in bisiklet paylaşım sisteminde fiziksel uygulaması

Bizero olarak ilk günden bu yana çözüm odaklı bir girişim olduk. Lean startup konseptinde siz kullanıcılarımızın desteğiyle bir komunite halinde büyüyerek sizden gelen geri dönüşler doğrultusunda ürünlerimizi geliştirdik, geliştirmeye de büyük bir şevkle devam ediyoruz.

Geride bıraktığımız 17 ayda bisiklet paylaşımının yanı sıra elde ettiğimiz verileri de toplayıp sosyo-ekonomik, micro mobility ve güvenlik konularında değerlendirip ürünlerimizi şekillendirdik.

Hani soruyordunuz ya kilitsiz bırakarak bizi mi sınıyorsunuz diye. Evet, açıldığımız ilk günden bu yana sizi sınıyoruz. Buna ilk ürünlerimize kilit dahi takmayarak başladık. Boğaziçi Üniversitesi’nde 18 Eylül 2017 tarihinde açtığımız ilk sürüm 10 elektrikli bisikletimizde kilit olmadığı gibi GPS de yoktu. Her ne kadar bu plansız gerçekleştiyse de üzerinde bulunan “GPS ve alarm bulunmaktadır” stickerlarını GPS’ler deaktive edildikten sonra çıkarmayıp “Hadi bakalım ne olacak” diyerek sahaya çıkardık. Bu yöntemle kilitsiz duran bu bisikletlerin hiçbiri kamera önünde bulunan bu istasyonlardan çalınmadı.

Bankamatiklerin kameralarının gözetimi altındaki Güney Meydan istasyonumuz

Bizden önce sistemlerde istasyon kiosk kart okuma vs. sistemlerinin bisiklet başı maliyeti 10 bin TL’leri bulmaktaydı. Bir elektriksiz bisikletin 1000 TL’yi geçmeyen maliyeti göz önünde bulundurulursa kilit sistemine 10 bin TL harcamak daha kurmadan 10 adet bisikleti çaldırmakla eş değer olduğu anlamına geliyordu. İşin daha kötü tarafı bunca zahmete ve bütçeye rağmen çalmak isteyene dağ bile dayanmıyordu. Belediyelerin sistemlerinde çalınma oranları epeyce yüksekti.

Biz ise kilit geliştirmeye zaman ayırmak yerine insan faktörünü devreye sokalım dedik.//Böyle diyoruz ama ilk zamanlar kilit geliştirmeye 6 ay harcadık, sonrasında bu övündüğümüz hem şarj eden hem kilitleyen kilidi Kale Kilit’e sunuma götürdüğümüzde 2 hamlede açtılar :/

Şarj ederken kilitleyen modüllerimiz. 3D Printer kullanarak 3Dörtgen işbirliğinde test etmiştik. Ancak su geçirmezlik ve nem değişikliklerine dayanıklı değillerdi bu yüzden içerisinde bulunan devreler zarar gördü ve kullanımdan kaldırdık.

 

Bu bakış açımızın altında yatan tezi açıklarsam eğer aracın üzerinde alarm-GPS varsa ve istasyon kamera gözetimindeyse özellikle kampüs alanlarında rezil olma korkusuyla çalınmanın önüne geçilebilir. Deney sonucunda da başarılı olduğumuz aşıkar. Ama iş sürdürülebilirlik ve karlılığa gelince her ne kadar çalınmasa da hayalet sürüş çok fazlaydı. 1 tane kayıtlı sürüş oluyorsa 5 tane kayıtsız oluyordu. Şimdi bunu çözmeliydik.

Boğaziçi Üniversitesi pilot uygulamamızın ilk haftası. Eylül 2017

Baharda İstanbul Teknik Üniversite uygulamasına başladık. Bu uygulamada basit yapıda şifresi değişmeyen mekanik kilitler kullandık. 

İTÜ sisteminin ilk sürümü basit bir sorgulama altyapısıydı. 4 haneli plakayı yaz şifre gelsin.

İTÜ ilk sürümde bulunan 4 haneli plakaya sahip bisikletler

İTÜ’de bu konsept ile 1 hafta neredeyse sorunsuz ilerledik. Sürüşlerde dünya rekoru kırıldı: günlük bisiklet başına 30 sürüş. Ancak sonrasında şifreyi öğrenenler sürüşü iptal edip kullanmaya başladı.

Tabi ki önceden bunu tahmin ediyorduk. Ancak eğer bu bir deneyse çözülme süresini de görmeliydik. Bu sorunu da çözmek için bu vesileyle blockchain algoritmamızın ilk sürümünü hazırladık.

İlk sürüm Blockchain algoritması

Geliştirdiğimiz algoritmanın çalışma prensibini şu şekilde özetleyebilirim:

Eğer bir kullanıcı bisikletin kilidini kilitlemezse ondan sonra gelen kullanıcı o bisikleti başka istasyondan kiralandığında bu durum kilidin kilitlenmediğini ya da şifrenin karıştırılmadığını açıklamaktadır.

Ya da bir bisiklet personele ya da kampüs elçileri (yetkilendirilmiş kullanıcılar) tarafından istasyon alanı dışında bulunursa yine aynı şekilde son kullanıcı üzerine düşen görevi yapmadığı anlaşılmakdır.

Kilitleme karıştırma işlemini yapmayan/görevini yerine getirmeyen bu kullanıcılar olası hatalar göz önünde bulundurarak 1.de uyarılıp 2.de cezalandırma gerçekleşmektedir.

Ancak ilk sürümde bazı sorunlarla karşılaşıp 15 gün sonra pasif hale getirdik.

Karşılaştığımız sorunlar şunlardı:

1-Vestel, General Mobile, Casper gibi telefonlarda konumlarda ciddi sapmalar oluşuyor, bu da haksız uyarılara/cezalandırmalara sebebiyet veriyordu.

2-QR kod o sıralar olmadığı için haneli plakalar ile bisikletlerin şifreleri ezberlenebiliyordu. Hatta İTÜ’de exceller oluşturulup öğrenci gruplarında dağıtıldı. Bu yüzden kilitlense dahi ezberinde olan biri bisikleti kayıtsız şekilde başka istasyon ya da istasyon dışında bırakabiliyordu. Bu da istasyondaki bisiklet sayılarındaki doğruluğu bozuyordu.

2. nesil Blockchain uygulaması

Qr kod stickerları bastırdık, plakaları söktük. İstasyonların yarıçaplarını daraltıp hassasiyeti maksimum seviyeye getirdik.

İstasyondaki bisiklet sayılarının doğruluğunda daha iyi sonuçlar almak için sayım platformu oluşturduk. Bu platform yardımıyla İstasyondaki bisikletleri kampüs elçilerimiz ve personelimiz QR kodları tek tek taratarak sayıyor fazlalıkları ya da bulunmayanları otomatik bir şekilde cezalandırıyor.

 

Bu arada güncel sistemde isteyen herkes kampüs elçisi olabiliyor. Kampüs elçileri sorun bildirdiği her bisiklet için ve sayım yaptıkları her istasyon için 1’er TL kazanıyorlar. Üstelik kazançları 50 TL’ye ulaşınca kazandıklarını nakte çevirebiliyorlar. Bu yöntemle şimdiye kadar birçok elçimiz harçlıklarını çıkardılar. Bu konuda en başarılı üniversite YTÜ. Hem rota bazlı ücretlendirmede //yukarı bisiklet çıkarmada 1.ler// hem de sayımda en çok kazanan kullanıcılar YTÜ’den.

Komunite oluşturmak en önem verdiğimiz konu. Bu yüzden üniversitelerden ilerliyoruz. Sizlerin desteğiyle geliştirdiğimiz ve ayakta tutuğumuz bu P2P–Blockchain altyapısının komunitemizle anahtar kilit misali uyum sağladığını görüyor ve yerli teknolojimizle dünyada özgün bir yer edinerek ilerlemeye devam ediyoruz.

Sevgiler, teşekkürler.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mağaza